“Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız
bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış
bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çağdaş bir uygulaması
sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun
bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın başlıca iki
kişisine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını
verir. Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir
iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir
adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça
başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır.
Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz
çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar,
gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere
bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına
düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın
romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir…
|
|||||||||||||||||||||