"İsteyip istemediğimi doğru dürüst
bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim
bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki
şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün
hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde,
haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat
ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu
bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de
kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizdeki şeytan yok... İçimizdeki
aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların
hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı
var..." Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını
ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor Sabahattin Ali.
Aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir
bakış.
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.